Sex Hikayeleri

2 sene önce - Admin Ekledi - 1063 Kez Okundu

Eniştem Beni Manzaraya Karşı Sikti

Eniştem Beni Manzaraya Karşı Sikti

Herkese merhaba. Ben Ankara’dan Songül. 38 yaşında ve 1,65 boyundayım. Esmer tenli, dolgun göğüslü, büyük popolu, evli bir bayanım. Benim hikayem eniştemle geçiyor, yani ablamın kocasıyla. Eniştem 52 yaşında, esmer, bakımlı ve yakışıklı bir adamdır. 6 yıldır konuşmuyoruz, evine gidip gelmiyoruz, sadece ablam bize gelir gider. Suç bendeydi, bir akşam onlara yemeğe davetliydik, saçma sapan bir televizyon programı yüzünden çıkan tartışmada eniştemi rencide etmiştim. Sonradan nekadar barışmak istediysem de, ablamdan duyduğuma göre kesinlikle kabul etmiyormuş…

Bir gece rüyamda eniştemi gördüm. Rüyamda eniştem beni öyle bir sikiyordu ki, uykumda inlemelerimi kocam duymuş, beni uyandırdı, “Ne oldu?” diye. Ben terler içindeydim. “Korktum galiba…” deyince kocam arkasını dönüp uyudu. Elimi külotuma götürdüm, sırılsıklamdı. Kalkıp külotumu değiştim. Tekrar yatağa girip kocama arkadan sarıldım ve sikini okşamaya başladım. Kocam, “Rahat dur da uyuyayım!” diyerek tersledi. Oysa ben sikilmek istiyordum, dönsün beni altına alıp (rüyamdaki gibi) bağırta bağırta siksin istiyordum. Kocam hevesimi kursağımda bırakınca ben de moralim bozuk bir şekilde arkamı dönüp yattım, uyudum.

Sabah banyo yaptım, ama eniştem aklımdan çıkmıyordu. Günler böyle geçiyordu, kocamla sikişirken bile eniştemle sikişiyormuş gibiydim. Tabii bunda ablamın anlattıklarının etkisi çok büyüktü. Eniştem çok azgınmış, ablamı her gece sikmek istiyormuş. Sikişmeye başladıklarında da iki-üç posta sikmeden bırakmıyormuş. Üstelik sadece amdan sikmeyle de yetinmeyip, illa götten de sikiyormuş…

Ablam iki aylığına memlekete yaz tatiline gitmişti. Bu fırsatı değerlendirmem gerekiyordu, ama nasıl olacaktı bilmiyordum. Gece gündüz düşünüyordum. Ablamın söylediğine göre eniştem kendisine hobi olsun diye, içinde bağ evi olan, büyük bir bahçe satın almış. Sürekli orada oluyormuş, yetiştirdiği çiçeklerle uğraşıyormuş. Sonunda kararımı verdim, eniştem genelde bahçede olduğundan bahçeye gidecektim ve kendimi siktirecektim. Akşam kocama, “Yarın arkadaşımın günü var, ona gideceğim, biraz geç gelebilirim, işlerine de yardım edeceğim…” dedim. Kocam da, “İyi, tamam!” dedi.

Ertesi gün kocam işe gidince banyoya girdim, ağda ile vücudumun her yerini kaymak gibi yaptım. Tanga külot, dantelli süyten giydim. Altıma siyah taytımı, üstüne de beyaz gömlek giydim. Arabamla kuaföre gidip saçlarıma fön çektirip yola çıktım. Eniştemin bahçesi bize fazla uzak değildi, daha önce ablam yerini tarif etmişti. Bahçelerin olduğu yere yaklaşmıştım, fakat orda bir sürü bahçe vardı. Arabayla bahçelerin önünden birkaç kez geçtim, ama bulamıyordum. Marketin önünde durdum, bir şişe rakı, sigara ve yiyecek birşeyler aldım. Tekrar yolu bulmaya çalıştım, fakat bulamadım. Sonunda eniştemi aradım, “Enişte ben senin bahçeyi görmeye gelmiştim ama kayboldum, gelip beni alır mısın?” dedim. Eniştem biraz mırın kırın ettikten sonra, “Konum at!” dedi. Attım. Kendime aynadan baktım, gömleğimin bir düğmesini daha açtım, memelerimin yarısı görünüyordu…

Az sonra eniştemin arabasını gördüm. Yanıma durdu, camı açıp, “Beni takip et!” dedi emrivaki bir edayla. Peş peşe bahçeye geldik. Arabadan indi. Üzerinde kısa şortla tişört vardı. Kolları hafif kararmıştı, belli ki güneşin altında bahçeyle uğraşıyordu. Ben de arabamdan indim, arkasından bahçeye girdim. Bağ evinin kapısı açıktı, elimdeki poşetleri içeriye koyup dışarı çıktım. Bahçede uğraşan eniştemin yanına gidip, “Enişte halen bana kırgın mısın, hoş geldin bile demedin?” dedim. O da, “Hoş geldin, kusura bakma bir an daldım!” dedi. “Soruma cevap vermedin, kırgın mısın?” dedim. “Evet, seni sildim!” dedi. “Enişte yaaa, tamam ben hatalıyım, özür dilerim!” dedim. Ses çıkarmadı, bahçeyle uğraşmaya devam etti.

“Enişte, marketten yemeklik malzeme aldım, yiyecek birşeyler hazırlayım mı?” dedim. “Yok, istemem!” dedi. İçimden (İnatcı keçi!) dedim. Yine de eve girip birşeyler hazırlayıp çardağa taşıdım. Gömleğimin bir düğmesini daha açtım, yanına gidip, “Enişte hadi gel, birlikte yiyelim!” dedim. İsteksiz de olsa geldi. Karşılıklı oturduk, birşeyler atıştırdık. Bu arada saat 16:00 olmuş, hava da biraz serinlemişti. Ben kalkıp rakıyla bardakları getirdim ve “Hadi doldur da birer kadeh içelim!” dedim. “Nereden çıktı şimdi rakı içmek?” dedi. “Yaa sen doldur!” dedim. Doldurdu, birer kadeh içtik…

Havadan sudan konuşuyorduk, ama eniştem kaçamak da olsa memelerime bakıyordu. Bir ara masadan çatal düştü, ben eğilip çatalı alırken masanın altından eniştemin önüne baktım. Bacaklarını ayırmıştı, sikinin kalktığı belli oluyordu. Çatalı alıp tekrar doğruldum. Aklım sikinde kalmıştı. Elimi taytımın önüne götürdüm, masa altında çaktırmadan taytımın üzerinden hafif hafif amımı okşuyordum. Amım iyice sulanmış, klitorisim resmen zonkluyordu. Islaklığın külodumu geçip taytımın önüne ilerlediğini parmak uçlarımda hissedebiliyordum…

Bardağım boşalınca bu sefer kendim doldurup, bir dikişte içtim. Sigaram çantamdaydı, çantam da içerde. Sigaramı getirmek için ayağa kalktım. Başım hafif dönüyordu, masadan tutunup biraz bekledim. Eniştemin gözü o sırada taytımın önündeydi. Bu taytımı özellikle giymiştim, bu tayt amımın etli dudaklarını olduğu gibi belli ediyordu. İçerden sigaramı alıp gelince, bu sefer eniştem WC’ye gitmek için ayağa kalktı. Tabii ben de gözümü onun önündeki kabarık sikinden alamıyordum. Aslında ikimiz de sikişmek için can atıyorduk, bundan emindim. Hadi beni sik desem hemen yatırıp sikeceğinden de emindim. Ama kendimi biraz ağırdan satacaktım.

Eniştem geldi, birer duble daha doldurdu. Ben de sigara ikram edip yaktım. Kalktım, elimde rakı bardağı, sigara içerek bahçede biraz dolaştım. Bardağımdaki rakıyı içip geldim, çardağın önünden bardağı yukarı uzatırken eniştemin gözleri sutyenimi ve gömleğimi delecekmiş gibi sivrilmiş meme uçlarımdaydı. Memelerimi biraz daha sergilemek için hafif eğilip çardağın önündeki gülleri kokladım ve “Çok zevklisin enişte, çok güzel bir bahçe yapmışsın, aynı posterlerdeki manzara gibi olmuş!” diye iltifat ettim. Eniştem de, “Asıl arka tarafın manzarası daha güzel, içerdeki kanepenin üstündeki pencereyi aç bak bakalım dışarıya!” dedi.

İçeriye girdim, pencereyi açtım. Eniştemin çardaktan beni görebildiğini bildiğimden, kanepeye dizlerimi koyup domalmış halde dışarıyı seyrediyordum. Aynı zamanda da amımın ve götümün her detayını belli eden taytımla enişteme tahrik edici bir manzara sunuyordum. Eniştem içeri ne zaman girdi farkında değildim, arkadan sarılıp götüme dayanınca irkildim. Sonunda istediğime kavuşuyordum. Ama yalandan, “Ne yapıyorsun enişte?” diyerek doğrulmaya çalıştım. Eniştem doğrulmamam için sırtımdan bastırıp, “Sus Songül, beni kudurttun!” diyerek iki elini ön tarafa atıp memelerimi avuçladı. Memelerimi sıkarken çok hoşuma gitse de, ben kurtulmaya çalışıyormuş gibi yapıyordum. Derken bir elini mememden çekip taytımın önünden içeriye, külotumun içine soktu. Amımı okşayıp, sıkıp bırakıyordu. Ben halen yalandan itiraz ediyordum.

Eniştem, “Songül boşuna itiraz etme, zaten kaç gündür amsızım, öyle yada böyle sikeceğim seni bugün, onun için sen de tadını çıkar!” deyip parmağını amıma soktu. Amımı parmaklarken bir eliyle de kafamı çevirip dudaklarıma yapıştı. Ben yine yalandan önce karşılık vermedim. Ama eniştem öpmeye devam ediyordu. Sonunda ben de yavaş yavaş gevşedim, dudaklarımı aralayarak karşılık vermeye başladım. Eniştem dilini ağzıma sokup ağzımın içinde dolaştırıyordu. Dilini emmeye başladım. Sonra ben dilimi onun ağzına soktum. Dilimi öyle çekiştirerek emiyordu ki, dizlerim titremeye başladı…

Boynum ağrımıştı, doğrulup dönmek istedim. “Öyle dur!” diyerek önce gömleğimi, sonra da sütyenimi çıkardı. Ellerimi pencerenin kenarından tutturdu. Ensemi yalayıp emerek, sırtımdan aşağıya doğru iniyordu. Öpüp yalayarak belime geldiğinde taytımı aşağı indirdi. Arkama eğilip götümün yanaklarını öpüp ısırdı. Sonra külotumun üstünden amımı ve götümün deliğini yalamaya başladı. Elimi arkaya uzatıp külotumu aşağı indirdim. Eniştem de bana yardım ederek taytımı ve külotumu çıkardı. Tamamen çıplak kalmıştım. Göt yanaklarımı ayırıp dilini götümün deliğinin etrafında dolaştırıp dilini deliğime sokmaya çalışıyordu. Ben de olabildiğince belimi çukurlaştırıp götümü ağzına bastırıyordum…

Parmağını amıma sokup ileri geri yapınca amımdan sularım akıyordu. Parmağını çıkardı, amımı dillemeye ve emeye başladı. Dilini içime sokup diliyle sikiyordu amımı. Dayanacak gücüm kalmadı, ağzına sularımı akıtarak orgazm oldum. Ağzını amıma vantuz gibi dayamış, amımdan akan sıvıları emip yalıyor, ağzını amımdan çekmiyordu. Dizlerim tutmaz olmuş, “Yeter artık, sok sikini içime!” diye inliyordum.

Doğruldu. Çabucak soyundu. Sikini eline alıp, kafasını tükürükledi, sıvazlayıp arkama geçti. Siki elinde, amıma götüme sürtüyordu. Bense bacaklarımı iyice ayırıp, “Hadi gir içime ne olur, offf!” diye inliyordum. Sikinin kafasını amımın girişine dayayıp itelemeye başladı. Am dudaklarım gerilmiş, siki amıma girmeye zorlanıyordu. Geri çekip tekrar sikini tükürükledi, tekrar amıma dayadı. Bastırınca kafasını sokmuştu. İleri geri yaparak her seferinde daha ileriye sokuyordu. Bu esnada meme uçlarımı sıkıp okşuyordu. Sonunda göbeği dayandı götüme, nihayet köküne kadar sokmuştu sikini amıma.

İçimde biraz bekledikten sonra artık ileri geri yaparak sikmeye başladı amımı. Baş parmağını da götümün deliğine bastırıyordu. Ben tekrar orgazm oluyordum. Sikini çıkarmadan beni kucaklayıp yatağa götürdü ve yatağın kenarına koydu. Kendisi ayaktayken beni sikiyordu. 10-15 dakika sonra ben artık, “Boşal artık ne olur!” demeye başladım. Hızlandı. İki eliyle sıkıca tuttuğu belime tırnakları batıyordu. Daha sertleşmeye başladı. Sonra kasıldı ve içime boşalmaya başladı. Amım ılık dölleriyle dolmuştu. Üzerime yığılınca ben de öylece yatağa uzandım. Üstümden kamyon geçmiş gibi hissediyordum kendimi.

Biraz soluklandıktan sonra yukarı kayıp yatağa uzandık. Enişteme, “Hoşuna gitti mi?” dedim. “Evet, çok güzeldi! Senin?” dedi. “Evet, harikaydı!” dedim. Birbirimize sarıldık öpüştük. Beni üstüne aldı ve götümün yanaklarını okşamaya başladı. Galiba bir kez daha sikmek istiyordu. “Biraz dinlenelim mi?” dedim. “Olur!” dedi. Biraz uzandıktan sonra kalktı, şortunu giyip bahçeden rakı ve sigaramızı getirdi. Birer duble içtik, sigaralarımızı yaktık, tekrar şortunu çıkarıp yanıma uzandı. Ben de göğsüne kafamı koydum.

Sigara bitince elimi sikine götürdüm. Sikini tutunca hayret ettim, tam inmemişti ve avcuma sığmıyordu. Yüzüne baktığımda, “Ne oldu?” dedi. “Enişte bu ne böyle, kocaman, bunu bana nasıl soktun, nasıl aldım bunu?” dedim. “Aldın canım, hemde köküne kadar aldın!” deyince gülüştük. Bana, “Aşağı in de tadı nasılmış bak bakalım!” dedi. Aşağı kaydım. Taşaklarını tek tek ağzıma alıp emiyordum. Sikinin kafasında dilimi gezdirdim, kafasını ağzıma alıp emmeye başladım. Sikinin ne kadarını ağzıma alabilirim diye denedim, ama anca yarıya kadar alabildim, başka alamıyordum. Beni üstüne alınca 69 olduk. Eniştem amımı emip göt deliğimi yalarken, ben de sikini daha bir keyifle emiyordum…

Daha fazla dayanamadım. Doğrulup, sırtım ona dönük pozisyonda sikini kavrayıp amıma sürtmeye başladım. Sonra sikini amımın deliğine yerleştirip üstüne oturdum. Kalkıp oturuyordum, eniştem de belimden tutup bana destek oluyordu. Sonra amımdan çıkarmadan döndüm, göğsüne ellerimi koydum. Oturup kalkıyordum, eniştem de memelerimi okşayıp sıkıyordu. Biraz öne eğilince memelerimi emmeye başladı. Hızımın yavaşladığını gören eniştem beni altına aldı. Bacaklarımı omuzuna alıp sertçe sikiyordu. Kafamı kaldırıp sikin amıma girişini seyrettikçe dahada hoşuma gidiyordu…

Dudaklarımı emip, kulağıma, “Amın çok güzel Songül, fakat seni götünden de sikmek istiyorum!” dedi. “Ama enişte götüme nasıl alacağım, girmez!” dediğimde, “Alırsın aşkım, sen bana bırak, gör bak nasıl alacaksın!” deyip üzerimden kalktı. Gidip mutfaktan bir çay bardağı zeytinyağı getirdi. Beni yatağın kenarına çekti, bacaklarımı karnıma doğru katlayıp kollarımı alttan geçirdi. Amım götüm kabak çiçeği gibi açılmıştı. Parmağını yağlayıp götüme sokmaya başladı. Sonra ikinci parmağını da sokunca göt deliğim biraz genişlemişti. Sikini de yağlayıp, sikinin başını götüme dayadı. “Ne olur yavaş sok!” dedim. O da, “Sen kendini sıkma, bak nasıl alacaksın!” diyerek sikinin kafasını götüme soktu. Okadar çok acımamıştı. İleri geri yaparak ilerliyordu ve fazla canım yanmıyordu…

Taşakları amıma çarpınca hepsini aldığımı anladım. Eniştem, “Orospum benim, götünü siktiğim baldızım!” diyerek, beni bağırta bağırta götümü sikiyordu. Ben de artık kendimi iyice bıraktım ve ona uydum. “Sik orospu baldızının götünü, eniştem benim, ooohhh, götümü sikmen hoşuna gidiyor mu, tadı güzel mi?” deyip daha da tahrik ediyordum onu. Eniştem, “Çok güzel, harika!” diyerek köklüyordu götüme. Bir süre öyle siktikten sonra beni domalttı. Kafamı yatağa bastırıp götümün üzerine çıkıp kökleyerek sikti. Daha sonra o alta yattı, ben üstüne çıktım. Önce amıma soktum sikini, biraz amımı siktirdim, sonra götüme soktum. Harika sikiyordu, götümden sikerken amımdan sular akıyordu…

En son yine amımı sikerken boşalacağını söyledi. Ben de, “Ağzıma boşal, dölünü yutmak istiyorum!” deyince, hemen amımdan çıkarıp ağzıma verdi. Birkaç defa ağzımda ileri geri yapınca kasılıp ağzıma boşalmaya başladı. Döllerinin birazı ağzımdan taştı, kalanının hepsini yalayıp yuttum.

Biraz soluklandıktan sonra giyinip dışarı çıkıp sigara içtik. Benim gitme vaktim gelmişti. Masayı beraber topladık, bulaşıkları yıkadım. Bahçeden çıkarken, “Gel bak sana ne göstereceğim!” diyerek büyük bir ağacın yanına götürdü. Ağacın altında dudaklarımı öptü ve “Gitmeden önce şurada domalsana!” dedi. Ben de kıramadım, taytımla külodumu dizime indirip ağaçtan tutundum. Ağacın altında bir kez daha götümden sikti. Ayrılmak istemiyorduk, ama mecburduk. Öpüşüp ayrıldık…

İki ay boyunca nerdeyse her gün bahçeye gidip kendimi enişteme siktirdim. Ablam gelince de eniştemle resmi olarak barıştık. Şimdi enişteme kendimi daha rahat siktirip sike doyuyorum!